Bireylerin psikoterapi sürecinden yararlanmaları için mutlaka psikolojik bir rahatsızlık yaşamaları gerekmez. Büyüme süreci doğumdan ölüme kadar devam ettiğinden kişisel gelişim de sürekli ve sürekli devam eder.
Birey çevresiyle kurduğu her yeni temasta çevresinden yeni uyaranlar alır, bunların kendisine uygun olanlarını kabul edip özümser, uymayanları ise reddeder. Her iki durumda da birey önceki haline göre büyür, değişir ve gelişir. Sağlıklı birey bu temaslarda hem kendi istek, tercih ve ihtiyaçlarının hem de çevrenin koşullarının farkındadır ve buna göre kendini ve çevreyi ayarlar.
Bu açıdan bakıldığında kendilik farkındalığının bir kere gelişip tamamlanmış olan sabit bir yapı olmadığı, an ve an kurulan yeni temaslarla sürekli değişen dinamik bir süreç olduğu görülmektedir. Dolayısıyla kendilik farkındalığı kurulan her yeni temasta gelişime açık bir kapasite olduğundan danışmanlık sürecinde üzerinde çalışılarak geliştirilebilecek bir alandır. Yaşam hiçbir zaman sabit değildir. Her an ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar birey için gerilim yaratır ve bu gerilim bireyi ihtiyaçlarını karşılamaya, büyüyüp bütünleşmeye sevk eder. Bu gerilimlerin fark edilmesinin ve ihtiyaçlar doğrultusunda harekete geçilmesinin önündeki engeller her zaman için keşfedilmeye açıktır.
Danışmanlık süreci bireyin her an kendisinin farkında olarak çevreyle uyumlu temaslar kurması ve ihtiyaçlarını uygun şekilde karşılayarak büyüyüp gelişmesi doğrultusunda önemli katkılar sağlamaktadır.