Günlük hayatta kişiyi sıkıntıya sokan pek çok problem fazla bir uğraşıya gerek kalmadan kişi tarafından fark edilip çözüme kavuşturulabilir.
Öte yandan bazı problemler vardır ki kişi bunlarla yüzleşmeye henüz hiç hazır olmayabilir. Örneğin yakın ilişkilerde yaşanan çıkmazlar; başarısızlık, yetersizlik, suçluluk, utanç hisleri; yalnızlık duygusu; desteksiz ve sevgisiz hissetme gibi bir çok yaşantı kişi tarafından fark edilmesi ve kabullenilmesi çok zor olan yaşantılar olabilir. Bu gibi durumlarda uzun saatler boyunca internette gezinmek, oyunlar oynamak, TV izlemek gibi dikkat dağıtıcı aktiviteler kişi için bir kaçış yolu olabilir.
Bazen de kişi ihtiyaç duyduğu destekleyici yakınlık duygularını çevresinden alamadığında bunu kendi kendine sağlamanın bir yolu olarak aşırı alışveriş yapma veya duygusal boşluk hissini doyurmak amacıyla yemeğe yönelme gibi eğilimler gösterebilir.
Bazen kişi hissetmek istediği olumlu duyguları sadece yeme, alışveriş veya oyun gibi süreçlerde elde edebiliyor, bunun dışındaki zamanlarda başa çıkması güç bir boşluğa düşüyor olabilir. Tüm bunlar kişinin henüz yüzleşmeye hazır olmadığı olumsuz duygularından kaçınarak kendini destekleme çabalarının bir sonucu olarak görülebilir.
Ne var ki bu tür kaçınmalar esas ihtiyacın anlaşılmasını engellediğinden kişiyi hiçbir zaman tam bir doyuma götürmez ve dolayısıyla yemek, alışveriş, internette gezinme gibi süreçlerin bir türlü sonu gelmez. Böylesi durumlarda yapılması gereken kişinin kaçınmaya çalıştığı olumsuz duygularını fark etmesi, bunların sorumluluğunu alması ve gereken yönde harekete geçmesidir.
Danışmanlık süreci bu aşamada kişiye büyük ölçüde yardımcı olur.